Bilim insanları ve öğrenme güçlüğü, Milyarlarca insanın yaşadığı bu Dünya’da, binlerce dahinin, çok özel bilim insanlarının, sanatçıların daha ilk ve orta öğretimde okullarından, ‘normal’ öğretmenler tarafından ”Geri Zekalı, Anormal” olmaları gerekçeleriyle atıldıklarını biliyor muydunuz?

Kimler bunlar? Atom bombası denince hatırlanan Albert Einstein, Resim denince ilk akla gelen Van Gogh, Ampul denince Thomas Edison, bilgisayar denince Steeve Jops….. ve yüzlercesi.

Peki neydi O’nların ”Anormallikleri”?, Neydi O’nları ”anormal” olarak değerlendiren ”normal” öğretmenlerin gerekçeleri?

Anlamıyorlar, kavramıyorlar, ”normal” değiller.. vb. Çünkü bu öğretmenlerin kendileri ve yaşadıkları toplum normaldi, yani Dünya’ya aynı açıdan bakanlar…

Aynı açıdan bakarsan hep aynı şeyleri görürsün. Fakat, sürekli aynı açıdan bakarsanız bir süre sonra hiç bir şey göremez hale gelirsiniz…

Peki bu insanların ortak özellikleri ne? Disleksi, Öğrenme Güçlüğü ve Asperger Sendromu vb.

Bugün genç olup yaşasalardı, ilk, orta ve lise öğretim dönemlerinde kendilerine, çok büyük olasılıkla disleksi yani öğrenme güçlüğü, asperger sendromu veya otizm teşhisi konulurdu.

İlginç değil mi sizce?

O’nları ‘anormal’ bizleri ‘normal’ yapan kavram, yasa nedir?

Normal nedir? Anormal kimdir?

Biz ‘normaller’ aynı pencereden, O ‘anormaller’ farklı pencerelerden bakıyorlar. Hepsi bu aslında.

İnsan nasıl Albert Einstein olabilir? Thomas Edison, Van Gogh, Steve Jobs ve yüzlercesi gibi.

Yanıt aslında çok kolay. Bakış açımızı basitleştirip değiştirerek..

Bilim insanları ve öğrenme güçlüğü

Albert Einstein’i hatırlıyor musunuz?

Einstein, İlk, orta ve lise eğitiminin her alanında bir çok sorunlar yaşadı. Sonunda okuldan atıldı. Niye atılmasın ki?

Zeka seviyesi düşük gibiydi, Basit aritmetiği anlayamıyordu. iki kere iki, On lira verdim bir sigara ve kibrit aldım geriye para üstü ne gelecek? vb.

Mahallenin uyanık bakkalının karşısında, kaç yaşına gelmiş bir adam, bir paket sigara ve kibrit aldığında paranın üstü nedir bilemiyordu.

O uyanık bakkal çok iyi biliyor ama Einstein, bu basit hesapları bir türlü beceremiyordu. İki kere iki kaç eder, sigara ve kibrit aldım, 10 Mark verdim, üzerine ne alacağım? Bildiğiniz ‘anormal’ hatta ‘geri zekalı’.

Bakkal, çok zeki, uyanık ve felaket akıllıydı. O ise aptal, biraz fazlaca geri zekalı…

Hep kazıklanıyordu… 2+4, topladım, çıkardım, ne kaldı, ne alacağım? bilemiyordu.

Bugün, Einstein dediğimizde sanırım herkes hatırlar, fakat bir kibrit ve sigara için adamı her dakika kazıklayan o bakkalı kimler hatırlıyor ki…

Aritmetik bilmeyen ‘anormal’ bir adam bir gün çıkıp, e=m.c2 dedi.

Nasıl yani dedi bütün ‘normaller’… Yani bir gram maddeden çıkan enerji, ışık hızın karesiyle onun kütlesinin çarpımı…

Deli misin sen? Bu nasıl bir enerji? Tonlarca kömür, petrol yakılıp, nah bu kadar enerji elde ediliyor, senin bir gram maddende ise maşallah, neredeyse Dünya’yı yıkacak enerji var.

e=m.c2, çok basit gibi görünüyor olabilir ama çok karmaşık, ilginç bir formül… Bunu O’ndan başka kim düşünebilirdi ki?
Deneylerle kanıtlanabilecek bir şey mi?

Hayır.

Yani bir gram madde, ışık hızının karesiyle çarpılacak kadar bir enerji açığa çıkartabilecek. Hiç akla yatkın görünmüyor değil mi?

Ama doğru.

Nereden anladık, Hiroşima ve Nagazaki’den…

Aslında O, böyle düşünmemişti, Enerji barışçıl, insani amaçlarla kullanılabilirdi.

Albert, “Normal” değildi. Oysa yanındaki öğrencisi Oppenheimer, çok normaldi. Madem bu kadar büyük bir enerji açığa çıkıyor, o zaman Japonları niye vurmayalım dedi.

O, belki çok üzüldü ama, insanlığın yeniden doğmasına yol açabilecek teorisi böyle kötü bir amaç için kullanıldı.

Einstein’i hepimiz hatırlarız, uzun kulakları, garip gülümsemeleri ile…

Peki Oppenheimer’ı hatırlayan var mı?
İyi bir fizikçidir kendisi,
Albert Einstein, anormal, oysa o çok ” normaldi”.

Amerikalı ve gündelik çıkarlarını bilebilecek bir fizikçiydi.
Fakat çok ‘normal’di,

Normal olarak hiç bir şeyi bulamaz, geliştiremezdi, normal olmayan bir adamı iliğine kadar kullandı…

Hiroşima, Nagazaki ve bugünkü bilumum kötülükler, Oppenheimer’ın “zekası” ndan ve “normalliğinden” çıktı.

O mahalle bakkalı ve Oppenheimer.. Hepsi çok akıllı, çok zekiydiler, çok ‘normal’…

Bir adam “normal” değildi…
Einstein…